8 Haziran Marmara Denizi Günü Etkinlikleri

8 Haziran gününde Marmara Denizi’ne özgü toplumsal farkındalığı odağına alan etkinliklerin düzenlenmesi amacıyla Marmara Belediyeler Birliği koordinasyonunda Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm belediyelerin katılımıyla eş zamanlı kıyı temizliği çalışmaları başta olmak üzere bir dizi etkinlikler düzenlenmiştir.

Bu kapsamda 8 Haziran Marmara Denizi’ni Koruma gününde Başkanlığımızca #MarmaraHepimizin mottosundan hareket ederek deniz kirliliğine dikkat çekmek suretiyle toplumsal farkındalığın arttırılması ve denize atılan çöplerin nasıl bir kirliliğe neden olduğunu göstermek  amacıyla Beşiktaş Ortaköy Sahilinde ve Kadıköy Sahilinde dalgıçlar ile deniz dibi temizliği yapılarak çıkan atıklar sergilenmiştir.

Marmara Denizi’nde Müsilaj Problemi

Denizler birçok canlı için mükemmel bir ekosistem olmasının yanında insanlık için en kaliteli gıda temin ambarları olarak bilinirler. Taşıdığı ekolojik ve ekonomik önem nedeni ile deniz kaynaklarının bilinçli kullanımı ve sürdürülebilirliğinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda Marmara Denizi’nde gözlenen, balıkçılık, turizm ve akuakültür gibi ekonomik faaliyetler üzerinde ağır sonuçları olan müsilaj oluşumu, çeşitli deniz organizmaları tarafından üretilen, denizel besin ağı üzerinde tahrip edici özelliğe sahip, birkaç milimetreden onlarca santimetreye kadar değişen boyutlardaki partiküllerin fiziksel olarak bir araya gelmesiyle, bakteriler ile birlikte tek hücreli fitoplanktonik organizmaların değişen ortam koşullarına tepki olarak verdikleri bir organik madde birikimidir.

Su kolonundaki tabakalaşma (piknoklin yapısı) müsilajın birikiminde önemli rol oynamakta, hava ve denizin durumu olayın gelişimini ve yayılımını direk olarak etkilemektedir. Özellikle, yüksek deniz suyu sıcaklığı, rüzgarsız ve sakin hava koşullarında müsilaj yapıyı görme olasılığı artmaktadır. Bu oluşumda meteorolojik ve oşinografik faktörler tetikleyici oldukları gibi oluşan malzemenin yayılması ve öbeklenmesinde de etkendirler. Müsilaj yapı, dünya denizlerinde her yerde bulunabilmekte ve özellikle 2007 yılından beri de Marmara Denizi’nde yoğun şekilde gözlenmektedir.

Marmara Denizi’nin bir iç deniz olması, dar geçitli boğazlar ile diğer denizlerle bağlantısının kısıtlı olması, bölgedeki artan nüfus yoğunluğu, yeterli düzeyde arıtılmayan ve deşarjları kısmen kontrolsüz yürütülen evsel ve endüstriyel atıklara maruz kalması, deniz tarama ve boşaltma faaliyetleri ile kıyı dolgu alanlarına bağlı habitat kaybı, aşırı ve kontrolsüz avcılık ve iklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklıklarının artması gibi nedenlerle bu tek hücreli canlılar kendileri için değişen ortam koşullarına tepki göstermeye başlamış, normalden fazla ve/veya hızlı şekilde hücre içi organik yapıdaki sıvılarını boşaltma yoluna gitmişlerdir.

Marmara Denizi gibi yarı kapalı denizlerde sürekli olarak yapılan bu atık su boşaltımları kirletici yükünü arttırmakta ve bu durum ötrofikasyona sebep olabilmektedir. Özellikle azot ve fosforca zengin besin elementi girdisi, durgun hava şartları ve sıcaklık artışıyla birlikte tek hücreli canlıların sayısını ve müsilaja yol açan hücre içi salgısını aşırı arttırmaktadır. Çeşitli kirleticilerle zengin müsilaj, deniz dibine inerek bentik fauna ve floranın yapısını bozmakta ve bu bölgede yaşayan canlıların yaşamını sınırlandırmaktadır. Oluşan müsilajlı kitle içerisinde ağır metallerin de birikebilme oranı oldukça yüksektir. Ayrıca Marmara Denizi alt sularının oksijence oldukça fakir olduğu (hipoksik koşullar) düşünüldüğünde, organik maddece çok zengin bu malzemenin bakteriyel tüketim ile oksijenin daha da azalmasına neden olacağı, hatta bu suların tamamen oksijensiz kalmasına neden olabileceği aşikardır. Besin ağının doğal yapısının bozulmaya başlamasıyla, kimi türler bu ortamdan uzaklaşmaya, üreme ve barınma yeri olarak başka denizleri tercih etmeye başlamışlardır.

Türkiye nüfusunun önemli bir bölümünün Marmara Denizi’nin etrafındaki büyük illerde yaşaması, endüstriyel faaliyetlerin önemli bir bölümünün bu bölgede bulunması, Karadeniz ülkelerinin deniz taşımacılığında Marmara Denizini kullanması, azda olsa turizm amaçlı kullanılması Marmara Denizinin sosyo-ekonomik önemini de arttırmaktadır. Marmara Denizi bu özellikleri ile insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan evsel, endüstriyel, gemi ve diğer denizel faaliyetlerden kaynaklı atıkların baskısı altındadır. Çanakkale ve İstanbul Boğazları ile birlikte Türk Boğazlar Sistemi’ni (TBS) oluşturan Marmara Denizinde gemi taşımacılığından kaynaklanan ve İstanbul Boğazı üzerinden gelen Karadeniz kökenli kirleticiler bu baskıyı daha da arttırmaktadır.

Diğer yandan, küresel ısınmanın etkisiyle özellikle son 10 yılda Marmara Denizi yüzey ve alt tabaka sularının sıcaklığı daha hızlı artmaktadır. Deniz canlılarının stres sonucu oluşturdukları müsilaj gibi aşırı doğa olayları, küresel ısınma ile 1950’li yıllardan itibaren diğer denizlerde görülmeye başlanmış olup, Marmara Denizinde ise ilk müsilaj tespiti 2007 yılında yapılmıştır.

Ekonomik kaynaklarıyla, kirlilik ve ekosistem problemleriyle, bütün sorumluluğu yalnızca bize ait olan Marmara Denizi’nde yapılacak bütün faaliyetlerin planlanmasında deniz ekosisteminin sağlıklı olması birinci planda tutularak bütün paydaşların yararına olması gözetilmelidir. Özellikle Kanal İstanbul gibi Karadeniz, Marmara Denizi ve Ege Denizi’ni su ve madde alışverişi, biyoçeşitlilik ve habitat değişimi açısından etkileyecek yapısal bir değişiklik, sonuçları düşünülmeden hayata geçirilmemelidir.

Yalnızca bize ait olan ve Karadeniz kaynaklı girdilerle de beslenen Marmara Denizi’mizi kurtarmak istiyorsak;

  • Karadeniz yoluyla Marmara Denizi’ne taşınan kirletici yükleri düzenli olarak takip edilmeli ve girdilerin en az seviyede tutulması için gerekli teknik ve politik önlemler alınmalıdır.
  • Özellikle kirletici kaynakların olduğu bölgelerde ölçüm istasyonları kurarak bir an önce izleme çalışmalarına başlanmalıdır,
  • Marmara Denizi ve baskı unsurlarının takibi için var olan izleme programları çevre olaylarının önceden tahmini, oluştuktan sonraki takibi ve yönetimi için daha da geliştirilmeli ve sürekli takip sistemleri oluşturulmalıdır.
  • Alıcı ortam olarak Marmara Denizine azot, fosfor gibi besin tuzu ve diğer kirleticilerin girişlerinin en aza indirgenmesi için evsel ve endüstriyel atıksu deşarjları kontrol altına alınmalı; ön arıtımdan geçen atıksuların “derin deniz deşarjı” yöntemiyle bertafarı en kısa sürede terk edilmeli ve atıksular ileri atıksu arıtımı yapılmadan alıcı ortama verilmemelidir.
  • Tüm deniz faaliyetleri (taşımacılık, balast suları, balıkçılık faaliyetleri, tarama ve boşaltma faaliyetleri) mevcut yönetmelikler çerçevesinde kontrol altında tutulmalı, denetimler kesinlikle aksatılmadan tüm aktörler tarafından gerçekleştirilmelidir,
  • Besin zincirinin ve ekosistemin sağlıklı işlemesi için, çoğu canlının beslenme, barınma ve üreme yeri olarak tercih ettiği kıyısal alanlar korunmalı, kıyı tahribatının önüne geçilmeli, mümkünse kıyı ekolojisine zarar veren beton yapılar yıkılmalıdır.
  • Kontrollü ve sürdürülebilir balıkçılık yapılmalıdır.
  • Marmara Bilgesindeki yoğun nüfus artışının önüne geçilmeli, yeşil alanlar korunmalıdır. İstanbul da km2’ye yaklaşık 3000 kişi, Kocaeli’nde 551 kişi düşmektedir. Bu kadar yoğun nüfus Marmara Denizi ve diğer su kaynakları üzerinde büyük baskı yaratmaktadır. Başta su havzaları olmak üzere yeşil alanlar etkin şekilde korunmalıdır.
  • Tarımda bilinçli gübreleme yapılmalı, iyi tarım uygulamaları ilgili kurumlarca hazırlanan eylem planları dikkate alınarak en yüksek seviyede hayata geçirilmelidir.
  • Küresel ısınmanın önümüzdeki yıllarda daha fazla olacağı göz önüne alınarak model, tahminler ve senaryolara göre diğer bütün faaliyetler hakkında önlemler özel tedbirler alınmalıdır.
  • Müsilajın oluşum ve azalışında ototrofik ve heterotrofik piko-nano, mikro ve makro planktonun rolleri araştırılmalıdır,
  • Müsilaja sebep olan canlıların kurşun ve bakır gibi toksik metal varlığında bir cevap olarak organik madde saldığı bilindiğinden, alıcı ortama ağır metal girişi kontrol altına alınmalıdır.
  • Müsilaj kitle içerisinde ağır metallerle birlikte toksin de bulunabileceği için, başta midye olmak üzere dipte yaşayan canlıların tüketimi azaltılmalı ve bu konuda halk bilinçlendirilmelidir.
  • Marmara Denizinin Marmara Bölgesine değer kattığı, kaybolan denizin ekonomiye, turizme, balıkçılığa büyük zararlar vereceği basın, yayın, ilan panoları gibi iletişim araçları kullanılarak halkın bu konudaki farkındalığı arttırılmalıdır.

2021 Yılı Çalışma Verilerimiz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığına bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Deniz Hizmetleri Müdürlüğümüz, İstanbul genelinde 11 adet özel yapım tekneyle deniz yüzeyi temizliği hizmeti, 216 personelden oluşan 36 mobil ekip ile kıyı temizliği hizmeti ve 256 personelden oluşan 16 mobil ekip ile 5 aylık (Mayıs-Eylül) dönemde (yüzme sezonu boyunca) plaj temizliği hizmeti vermektedir. Buna ek olarak, Haliç ve İstanbul Boğazı ile Marmara Denizi’ne mansaplı dere ağızlarında dip tarama hizmeti verilmektedir. Ayrıca, gemilerden atık alınması ve alınan bu atıkların geri dönüşümü ile ekonomiye kazandırılması çalışmalarını sürdürülmektedir.

Bu kapsamda 2021 yılı içerisinde Deniz yüzeyinden 4.861 m³ yüzer katı atık toplanmıştır.

Kıyılardan 18.973 m³ atık toplanmıştır.

Plajlardan 14.272 m³ atık toplanmıştır.

Çöpkapar cihazları ile 157 m³ atık toplanmıştır.

Ayrıca kıyı ve plajlardan 3.008 m³ yosun temizlenmiştir.

Başkanlığımız Deniz Hizmetleri Müdürlüğü görev, yetki ve sorumluluğunda yapılan temizlik çalışmaları 7 adet deniz yüzeyi temizleme teknesi (DYT), 11 adet vidanjör ve 70 kıyı temizlik personelinden oluşan 13 ekip ile gerçekleştirilmiştir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde 08.06.2021 – 06.07.2021 tarihleri arasında yapılan müsilaj temizlik çalışmalarında; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından 4.028 m3 müsilaj toplanmıştır.

2021 yılında Haliç ve dere ağızlarında yapılan çalışmalar sonucunda 67.763 m3 dip çamuru çıkartılmıştır.

Müdürlüğün görevleri arasında yer alan Uluslararası MARPOL 73/78 sözleşmesi gereği gemilerden atık alınması işi kapsamında ise toplam 8.054 deniz aracından; 149.110 m³ petrol türevli, 24.512 m³ pis su,  7.198 m³ evsel atık ve egzoz gazı atığı 135 m³ olmak üzere Toplam 180.955 m³ atık, gemilerden alınarak İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait ilgili tesislerde geri kazanımları veya bertarafları gerçekleştirilmiştir.

Temizlik çalışmalarının yanı sıra denizlerimizin gemiler tarafından kirletilmesini engellemek amacı ile 24 saat usulüne göre sıkı denetimler yapan Deniz Hizmetleri Müdürlüğü denetim ekipleri, bu denetimleri 3 adet çevre kontrol teknesi, 3 adet insansız hava aracı ve kıyılara yerleştirdiği 83 adet kamera ile 50’ye yakın personel ile yerine getirmekte olup 2021 yılı içerisinde 71.084 gemi denetlenmiş olup deniz kirliliğine sebebiyet verdiği tespit edilen 73 adet gemiye  idari para cezası uygulamışlardır.

2021 yılında deniz kirliliği ile ilgili eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları kapsamında “Denizlerimiz Temiz Kalsın” konulu eğitim seminerleri online platform üzerinden verilmiştir. Kısa videolu görseller ve sunumlar ile desteklenen eğitimlerde; deniz kirliliği sebepleri, sonuçları ve daha temiz ve sağlıklı denizler için birey ve toplum olarak yapılması gereken hususlara dikkat çekilmiştir. Buna ek olarak, hem sosyal medya hesapları aracılığıyla hem de düzenlenen etkinliklerle çevre bilincinin artırılması ve deniz temizliği konularında bilgilendirme ve paylaşımlar gerçekleştirilerek 10.087 kişiye ulaşılmıştır.

Deniz Hizmetleri Müdürlüğüne Önemli Ödül

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü, WE GO tarafından düzenlenen yarışmada “Sürdürülebilir Şehir Kategorisi”nde birincilik ödülünü kazandı. Proje ile birlikte deniz araçlarından kaynaklı kirliliğinin önüne geçilmesinde İHA’lar etkin bir rol oynayacak.

Son dönemde geliştirdiği ve uyguladığı projelerle uluslararası ödüllere layık gösterilen İBB, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Bu yıl Dünya Akıllı Sürdürülebilir Şehirler Örgütü

(WE GO) tarafından dördüncüsü düzenlenen yarışmada İBB Deniz Hizmetleri Müdürülüğü “Sürdürülebilir Şehir” kategorisinde Altın Ödülü kazandı.

İBB Dış İlişkiler Daire Başkanlığı’na bağlı Avrupa Birliği İlişkileri Müdürlüğü tarafından yürütülen süreçte, İBB içinden 6 proje 5 kişilik AB Proje ekibi tarafından değerlendirmeye tabi tutuldu. Yapılan değerlendirmelerin ardından Deniz Hizmetleri Müdürülüğü, İBB’yi temsilen yarışmaya katıldı.

MARMARA İZLENİYOR

İBB Deniz Hizmetleri Müdürülüğü tarafından hazırlanan “Dronelar (İHA) ve Kıyılara Kurulan Kamera Sistemleri ile Gemi Kaynaklı Denetimlerinin Gerçekleştirilmesi” projesi kapsamında İstanbul kıyılarında belirlenen noktaların 83’üne kamera sistemleri kuruldu. Sistem sayesinde, kıyılarda ve deniz yüzeyinde oluşan kara kaynaklı ve deniz kaynaklı atıklar tespit ediliyor. Ardından mobil temizlik ekipleri anlık olarak kirli olan bölgeye yönlendiriliyor. Kullanılan Dronelar (İHA) ve yüksek çözünürlüklü kameralar ile yılda ortalama 45.000 geminin geçtiği İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi’nde kirliliği yönelik denetim artacak.

Dünya Temizlik Günü

İBB Dünya Temizlik Gününde- SEN, BEN, HEPİMİZ

Dünyamızın dörtte üçü sularla kaplıdır. Peki doğamız ve bizler için hayati öneme sahip olan denizlerimize gerekli özeni gösteriyor muyuz? Sahilde piknik sonrası etrafa saçılan ambalaj ya da poşetlerin rüzgârın etkisiyle denize uçması, gökyüzüne bırakıldıktan sonra aşağı süzülen dilek balonları, vapurdan denize atılan çikolata ambalajları ya da su şişeleri, kayalıklarda kırılan cam şişeler, denizlerimiz için yüzyıllarca süren tehlike anlamına geliyor.

Çoğu insan kaynaklı olan çevre ve deniz kirliliği sorunları hakkında farkındalık oluşturmak, çevre bilincinin gelişimine katkıda bulunmak ve bizleri, dünyamızı ve tüm canlıların geleceği için düşünceye sevk ederek önlem almaya yönlendirmek için çevreye özel belirli gün ve haftalar düzenlenmektedir.

Bu özel günlerden birisi olan ve 2008 yılında Estonya’da başlatılarak 170 ülkeye yayılan Dünya Temizlik Günü (World Clean Upday) 21 Eylül’de tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinlikler düzenlenerek gerçekleştirildi. Let’s do it adlı oluşumun Türkiye temsilcileri Siyamder ve JCI Türkiye öncülüğünde birçok STK ile birlikte kurumlar, öğrenciler, dernekler ve gönüllüler; eldivenleri takarak piknik alanları, göl ve nehir kenarları, kıyı ve plajları binlerce atıktan temizledi.

İstanbul’da da Şile, Sarıyer, Kartal, Maltepe, Adalar, Tuzla, Kadıköy gibi birçok ilçede İlçe Belediyelerinin ve gönüllülerin de katılımıyla etkinlikler düzenlendi. Bu kapsamda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, 21 Eylül “Dünya Temizlik Günü” etkinliklerinin Sarıyer ayağına katıldı. Belgrad Ormanları’nda vatandaşlarla buluşan İmamoğlu, 2 farklı noktada İstanbullularla birlikte çöp toplama etkinliğine katıldı ve toplamak yerine atmamanın daha değerli olduğunun altını çizdi.

Temiz Deniz Derneği (TURMEPA) ya bağlı deniz gönüllüleri ise 21 Eylül Uluslararası Kıyı Temizliği (International Coastal Cleanup – ICC) gününde daha mavi denizler için kıyılara akın etti. 300’ü aşkın gönüllü, kıyı temizliği için Caddebostan sahilinde bir araya geldi. Etkinlikte, 1 saat içinde plastik, metal, cam ve sigara izmaritleri başta olmak üzere yaklaşık 170 kilogram atık toplandı. Toplanan atıklar arasında çok sayıda plastik şişe ve kapakları, gıda ambalajı, sigara izmariti, metal içecek kapakları, pipetler ve plastik poşetler dikkat çekti.

Bir diğer renkli etkinliğin sahibi ise yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü ve bağlı şirketi İSTAÇ oldu. Kadıköy sahilinde İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı dalgıçlar sahilden denize dalarak su altı temizliği gerçekleştirdi. Yaklaşık 2 saat süren dip temizliği sırasında çıkarılan atıklar farkındalık oluşturması ve denizlerimizin önemini anlatması amacıyla kıyıda sergilendi. 2 saat süren çalışmada dalgıçlar 180 adet cam şişe, 1 adet darbuka, 1 adet elektrikli ısıtıcı, 6 adet cep telefonu, 10 adet asma kilit, 10 adet araba lastiği ve birçok elektronik eşya ile plastik malzeme çıkarıldı. Çıkartılan atıkları ziyaret eden İstanbullular çevre ve deniz kirliliğine dikkat çekerken insanların doğaya ve çevreye daha duyarlı olunmasının gerekliliğini dile getirdiler.

Etkinlik alanında İBB Orkestralar Müdürlüğüne bağlı bando ekibinin gösterisi ve müzik ziyafeti de ziyaretçiler tarafından ilgiyle karşılandı. Çocuklar için ayrılan bölümde ise çocuklar resim atölyeleri ile eğlendiler. Katılımcılara çam fidesi dağıtılırken etkinliğe katılan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara ODABAŞI, Dünya Temizlik gününün bir günle kalmamasını, burada en önemli konunun çöpün doğayla, sokakla buluşmamasını sağlamak olduğunu ve bugünün bir hatırlatma günü olduğunu belirtti

Plaj Temizliği Devam Ediyor

Eylül ayına girerken her ne kadar Ağustos ayı sıcakları yavaş yavaş yerini bahar serinliğine bıraksa da İstanbul’da denizler halen ılık ve İstanbulluların özellikle de hafta sonları deniz keyfi devam ediyor. Halkımızın kıyı alanları ve plajları daha etkin ve sağlıklı kullanabilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak YÜZÜLEBİLİR İSTANBUL vizyonu doğrultusunda İstanbul genelinde halka açık plajlarda temizlik çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz.

Bu kasamda Silivri’den Tuzla, Çatalca’dan Şile kıyılarına kadar olan alanda, 256 personelden oluşan güçlü bir ekip ile, çalışmalarımız sabahın erken saatlerinde başlıyor. 16 mobil araçtan oluşan ekiplerin yanı sıra, özel maksatlı 16 plaj temizleme aracı da halkımızın daha rahat denize girebilmeleri için gerekli görülen kumsallarda çalışmalarını profesyonel düzeyde gerçekleştiriyor. Teknik özellikleri üst düzey teknolojiye sahip olan bu araçlar ile plaj kumları elekten geçiriliyor, kumlar arasındaki çöpler ayrıştırılıyor ve kumsal düzenlenerek hijyenin sağlanmasının yanı sıra kumsalın daha estetik görünmesi sağlanıyor.

Deniz Hizmetleri Müdürlüğümüz uhdesinde Belediyemiz iştirak şirketlerinden İSTAÇ A.Ş. ekipleri tarafından yapılan temizlik çalışmalarında 2019 yılı Haziran Ayında 424.000 kg, Temmuz Ayında 518.900 kg, Ağustos ayında ise 470.000 kg. olmak üzere 3 aylık yaz döneminde toplam 989.339 kg atık plajlarımızdan temizlendi. Çevreci bir anlayışla çalışmalarını sürdüren ekiplerimiz geri dönüştürülebilir ambalaj atıklarını ise ayrı toplayarak Başkanlığımızın geri dönüşüm tesislerine gönderiyor. Bu kapsamda İstanbul genelinde plajlardan yılın ilk 8 ayında 40.000 kg’dan fazla ambalaj atığı toplanarak ekonomiye geri kazandırıldı.

Bununla birlikte ekipler yüzme alanlarına, kıyılara ve sığlık alanlara vuran yosunların da temizliğini gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar yapılırken kimi bölgelerde yüksek manevra kabiliyetine sahip amfibik yosun temizle araçları da kullanılıyor. Çalışmalar ile yılın ilk 8 ayında 2.614 metreküp yosun temizliği gerçekleştirildi.

Ayrıca, yıl boyu haftanın her günü İstanbul genelinde 186 personel ile kıyı temizliği ve 10 adet özel tekne ile deniz yüzeyi temizliği çalışmalarını gerçekleştiren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü ekipleri Boğaz ve Marmara’ da 24 saat denetimlerini sürdürüyor.

Kirletmemenin temizlemekten ucuz olduğu gerçeğiyle çevre bilincinin daha erken yaşlarda oluşumuna katkıda bulunmak amacıyla okullarda, STK larda ve çeşitli kurumlarda eğitim seminerleri çalışmaları için de hazırlıklarını tamamlamış durumda.

Çevre İçin Bir Güzel Adım Daha

Deniz kirliliği; deniz ekosistemine zarar veren, insan sağlığını bozan, denizlerdeki faaliyetleri engelleyen, denizin kullanım kalitesini etkileyen ve değerini azaltan madde veya enerjinin insanlar tarafından deniz ortamına doğrudan veya dolaylı olarak bırakılması olarak tarif edilebilir.

Denizlerimizde canlı yaşamının sayıca ve türce giderek azalması da, kentsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan kaynaklanan deniz kirliliğinin artması kıyısal yapılaşmanın büyümesi ve aşırı avlanmanın önemli sonucudur. Çeşitli yollardan meydana gelen deniz kirliliği, doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve insanların geleceği bakımından büyük önem arz etmektedir.

Dünyanın her yerinde olduğu gibi İstanbul’umuzda da deniz kirliliğinin sebebi büyük oranda karasal kökenlidir. Bunun en önemli etkisi ise doğrudan insan faktörüdür. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü olarak halkımızın deniz kirliliği ile ilgili bilinç düzeylerinin arttırılmasına yönelik bir takım faaliyetler gerçekleştiriyoruz.

Son olarak Şile Belediyesi ile ortaklaşa ve genç gönüllülerin katılımı ile Ağva Kilimli Koyu’nda bir farkındalık etkinliği düzenledik. Sosyal medya üzerinden yapılan duyurular ile sabahın erken saatlerinde temizlik yapılacak bölgeye gelen ekipler ve gönüllüler, yarım saat içerisinde kıyı ve ormanlık alandan onlarca poşet atık topladı.

Doğaya atılan kimi atıkların onlarca, kimilerinin de yüzyıllarca bozulmadan durabileceğini ve bunların çevreye vereceği tahribattan bahseden katılımcılar, bir pet şişenin 450 yıl, plastiklerin ise 1.000 yıl yok olmadan çevreye zarar vereceğini söyleyerek, plaja veya pikniğe gelen ziyaretçilerin atıklarını doğaya bırakmamalarını, toplayarak en yakın konteynere atmaları gerektiğine dair hatırlatmada bulundular.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü olarak bundan böyle de çevre bilincinin gelişimine katkıda bulunacak tüm faaliyetlere gerekliği desteğin verileceğini hatırlatarak çevre gönüllüsü tüm İstanbullulara teşekkür ederiz.

Sıfır Atık Mavi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yürütülecek ve Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) işbirliğiyle hayata geçirilecek projeye çeşitli bakanlıklar da destek verecek. İstanbul’da 10 Haziran’da başlatılan proje, ilgili bakanlıklar ve sivil toplum kuruluşlarının desteği ile 81 ilde, tüm kıyı şeridi, göl ve nehirlerle su kaynaklarının temiz tutulması ve atıkların toplanmasını kapsayacak bir seferberlik şeklinde yürütülecek. Yaz aylarında deniz kıyılarında ve su kaynaklarında temizlik çalışmaları yapılacak, kıyı ve deniz temizliğinin önemi anlatılacak, buna yönelik kampanyalar düzenlenecek.

Bu kapsamda Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığımızca da sıfır atık mavi projesine destek olmak, kamuoyunun dikkatini deniz kirliliğine çekmek ve farkındalık oluşturmak amacı ile İstanbul genelinde renkli bir takım etkinlikler düzenledi.

ŞİLE

Şile Belediyesi ile ortaklaşa düzenlenen etkinlikler 2 gün sürdü. İlk gün Şile Uzunkum plajında gerçekleştirilen etkinliklerde öğrenciler ve gönüllüler ile birlikte kıyı temizlik etkinliği gerçekleştirildi. ÇEVKO atölyesinde atık kağıttan kağıt üretimi atölye çalışması gerçekleştirildi. Düzenlenen sıfır atık resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri dağıtıldı. Bu arada Mavi Bayrak almaya hak kazanan Uzunkum plajına törenle mavi bayrak asıldı.

Ertesi gün ise Şile limanında “çevre için sen de bir şey yap” teması ile konser düzenlendi. Öncesinde liman içinde dalgıçlarımızın yaptığı dip temizliği ile çıkarılan atıklar sergilendi.

ÜSKÜDAR-KADIKÖY

İstanbul’un denize kıyısı olan ilçelerimizden Kadıköy ve Üsküdar’da da atık sergilerimiz kurularak halkımızın ziyaretlerine sunuldu. Gelen ziyaretçilere denizlerimizin temizliğine yönelik ve sıfır atık mavi  hakkında bilgilendirmelerde bulunuldu.  Dalgıçlarımız dalış gerçekleştirerek çıkarılan cep telefonlarından cam şişelere, çeşitli elektronik eşyalardan ayakkabıya kadar çeşitli atıklar alanda sergilendi. Alanda ayrıca Orkestralar Müdürlüğümüze bağlı guruplar müzik dinletisi gerçekleştirdi.

EMİNÖNÜ

Eminönü’nde gerçekleştirilen etkinliklerin adresi tarihi balık-ekmek teknelerinin bulunduğu meydandı. Sabahın erken saatlerinden itibaren ilginç atıklar sergimiz ziyarete açıldı. Başkanlığımıza bağlı 4 dalgıç, Galata Köprüsü yakınında denize dalarak deniz dibinden atık çıkardı. Çıkarılan atıkların sergilendiği alana vatandaşlarımız da yoğun ilgi gösterdi. Deniz yüzeyi temizleme teknelerimizin de gösteri yaptığı etkinliklerde ziyaretçilere atıkların denizde yok olma süreleri hakkında bilgiler verildi. Orkestralar Müdürlüğümüze bağlı bando ekibi de meydanda mini bir konser gerçekleştirdi. Çeşitli STK lar ve gönüllülerin de destek verdiği etkinliklerin bir ayağı da Galata Köprüsü üzerinde bulunan amatör balıkçılara eğitim vermek oldu.

İçinden deniz geçen ender şehirlerden olan İstanbul’umuzda deniz temizliğinin önemi konusunda bilinç düzeyinin artmasına katkıda bulunmak ve “sıfır atık mavi” projesine destek amaçlı programlarımız ilerleyen dönemlerde de devam edecek.

Maviyi Seviyorum, Denizi Koruyorum

DENİZLERİMİZ TEMİZ KALSIN

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü olarak rutin temizlik ve denetim faaliyetlerinin yanı sıra halkımızın denize olan bakış açılarının ve deniz kirliliği ile ilgili bilinç düzeylerinin ölçülmesi amacıyla çeşitli bölgelerde yaptığımız anketlerin sonuçlarına istinaden “denizlerimiz temiz kalsın eğitim projesi” hayata geçirilmiştir.

Proje ile 2019 yılında İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte belirlenen 41 okulda 4.170 öğrenciye “maviyi seviyorum, denizi koruyorum” sloganı ile denizlerimizin temiz tutulmasına yönelik eğitim seminerleri düzenlenmiş ve okullar, STK’ lar çeşitli kurumlar ve gönüllülerin katılımı ile 15 farkındalık etkinliği gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Belediyemizin hizmetleri ile ilgili bilgilendirmeler yapılmıştır.

Yapılan eğitim seminerleri tüm kesimler tarafından ilgi ve beğeni ile karşılanmış, Müdürlüğümüze ait iletişim kanallarına çok sayıda eğitim ve farkındalık çalışmasına yönelik talep başvurusu gelmiş ve gelmeye devam etmektedir.

Bu yıl ilk defa anaokulları da eğitim kapsamına alınmış olup çocukların anlayacağı şekilde renkli ve eğlenceli sunumlar hazırlanmıştır. Çocukların erken yaşta eğlenerek çevrenin ve denizlerimizin temizliğine yönelik bilinç kazanmaları hedeflenmektedir.

31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü